Merhabalar,
Bebek dünyanın en tatlı varlığıdır. Minicik bir can
sizin ellerinizde büyüyecektir ve o sizin bir parçanızdır. Doğumundan önce ve
doğduktan sonra onun gelişimini izlemek çok keyiflidir ancak hamilelik
döneminde ve doğumdan sonra anneler pek çok sıkıntıyla karşılaşabilirler. Bu
sıkıntıları çözmek de öyle basit değil. Çünkü sizin kullandığınız ve maruz
kaldığınız her maddeden etkilenen bir minik söz konusu. Grip olursunuz ilaç
içemezsiniz. Çünkü ya hamilesinizdir ya da süt veriyorsunuzdur. Bunun gibi pek
çok sağlık sorununu doğal yollarla çözmeye çalışırız. Ben de kendi
deneyimlediğim ve etrafımdan yardım alarak çözümlediğim bazı sorunlardan
bahsetmek istedim.
·
Grip ve soğuk algınlığı
Bunun için pek çoğumuzun bildiği gibi ıhlamur en iyi
çözüm. Normalde ben adaçayını da çok severim ve gripe çok iyi gelir ama
hamileyken ve süt verirken fazla tüketmemeye çalıştım. Bunun gibi birçok bitki
çayı hamilelikte sakıncalı olarak görülüyor. Sizlerde dikkat edin. En masum
olanı ıhlamur😊bunun
için de bir tarifim var. Tarife buradan ulaşabilirsiniz.
·
Doğum sonrası bebekte ve annede gaz sorunu
Bunun için rezene ve anason bir numaralı çözüm. Her
gün bir fincan rezene ve anason karışımından çay yapıp içtim. Hem oğlumda hem
de ben de hiç sorun kalmadı. Sütten direkt bebeğe geçtiği için miniğimiz de
faydalanmış oldu.
·
Süt yetersizliği
Ben çok şükür ki bu konuda sıkıntı yaşamadım ama en
başından beri dikkat ettim. Bu konuda ilk söylenecek şey ‘bol bol su için’
demektir. Su vücudunuzun ihtiyacı olan sıvıyı karşılayacak, bol bol süt olarak
geri dönecektir. Ayrıca oluşan ödemleri de kolaylıkla atabileceksiniz.
Bunun dışında benim kendimce sütün artmasını
sağladığını düşündüğüm bazı gıdalar var. Bunlar; yeşil mercimek, bulgur,
buğday, boza, rezene ve anason çayı, yeşillikler, meyvelerin tümü. Rezene ve
anason çayını bir önceki konuda gaz sorununu çözmek için önermiştim. Aynı zamanda
süt artırıcı özelliği de var. Her gün bir fincan içerek çok faydasını gördüm.
Yeşil mercimek ve bulgur pilavı yine süt açısından çok önemliydi benim için. Hem
sütün kalitesini artırıyor hem de miktarını artırıyor. Meyveler de yine sütünüzün
miktarını artırdığı gibi besin değerini de yükseltiyor.
Sütün miktarının bol olması kadar kalitesinin de iyi
olması bebek için çok önemli. Çünkü ilk 6 ay sütten başka hiçbir şey tüketmeyen
bebeğiniz siz ne yerseniz ondan faydalanacaktır.
·
Süt kanallarının tıkanması
Süt kanallarının tıkanması kızarıklık, şişlik ve
sertlikle kendini gösterir. Bu durumun nedeni bebeğin sütün tamamını içmeden
bırakması, uzun süre emzirmeme, soğuk hava ve rüzgarda kalmak olabilir. Ben bu
sorunu ilk fark ettiğimde korkmuştum. Ağrılı bir şekilde kendini belli etti. Kanallar
tıkandığı için süt gelmesi zor oluyordu. Bu durumda bebek de emmek istemiyor
tabi. Bunun için yapmanız gerekenler ilk olarak soğukta kalmamak olacaktır. Bölgenin
sıcak tutulması çok önemli. Her gün duş almak, bebeğin sütün tamamını emmesinin
sağlamak, en fazla 2-3 saatte bir süt vermek bu sorunla karşılaşmanızı
engelleyecektir. Eğer bebek 2 saatte bir emmiyor ya da sütünüz onun
ihtiyacından fazlaysa sütünüzü sağarak dolapta 3 gün, dondurucuda 3 ay
bekletebilirsiniz. İlerleyen günlerde kullanacağınız bir stok
oluşturabilirsiniz.
Peki ya kanallarda tıkanıklık olursa ne yapacağız? Bunun
için ameliyat olanları duyduğumda çok panik yapmıştım. Ama sonra kardeşimin
tavsiyesiyle doğal bir yola başvurdum. Beyaz lahanayı çiğ olarak sorunlu
bölgeye kapatıyorsunuz ve bu şekilde 3 saat kadar bekletiyorsunuz. Sonra tekrar
yeni bir yaprak lahana alıp aynı işlemi yapıyorsunuz. Aralarda sıcak su tamponu
yapıp rahatlatabilirsiniz. Bu şekilde birkaç tur uygulamadan sonra emin olun
iyileşme göreceksiniz. Kanallar açılınca sütün tamamını sağıp tamamen bu sıkıntıdan
kurtulabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken husus; lahananın çok temiz yıkanmış
olması ve bebek süt istediğinde bölgenin güzelce temizlenmesidir.
·
Eklem ağrıları (De Quervain Hastalığı)
Yakın zamanda ve hatta
halen yaşıyor olduğum bu hastalık aslında çok fazla temizlik yapanlarda, örgü
örenlerde, ağır kaldıranlarda görülen bir hastalık. Bir de yeni annelerde
oluyormuş. Sebebi aynı hareketlerin fazla tekrarlanması ve bileğe çok fazla kuvvet
binmesi. İlk başta baş parmak kaslarında hafif ağrıyla başlıyor ve son olarak
baş parmağın bilekle birleştiği kemikte şişlik oluyor. Baş parmak hareketi
zorlaşıyor, kolunuzu tam verimli kullanmıyorsunuz, yumruk hareketi yapamıyorsunuz
ve bu tür hareket kısıtlamaları işlerinizi aksattığı gibi canınızı da çok
acıtıyor. Ben en sonunda ağlama derecesine kadar geldim. Doktora gittiğimde bu
hastalıktan bahsetti ve 3 hafta baş
parmak destekli atel kullanmam gerektiğini söyledi. Öyle de yapıyorum şu an.
Kolumu kullanmama gerekiyordu ama bu da pek mümkün olmuyor. Atelle ne kadar kullanılabilirse
kullanıyorum mecburen. Eğer bu şeklide sonuç alamazsak kortizon iğnesi ya da
fizik tedavi ile çözüme gideceğimizi söylemişti doktorum. Atel gerçekten çok
işe yarıyor ama ben bir başka çözümden bahsetmek istiyorum size. Yine kardeşimin
araştırmaları sonucu madeni paranın faydası olduğunu öğrendim. Evet madeni
para... Gece yatmadan önce şişlik ve ağrı olan bölgeye bozuk para bastırıp
sargı bezi ile sardım. Tüm gece bununla uyudum. Sabah kalktığımda şişliğin azaldığını
fark ettim. 2 sefer daha aynı uygulamayı yaptım ve gözle görülür bir fark oldu.
Tabi buna kullandığım atelin de katkısı büyük ama aklınızda olsun eğer bu
hastalığın daha başındaysanız ihmal etmeyin. Atel kullanın ve bozuk parayı
deneyin😊
Umarım sizler için
de faydalı olur ve siz de ihtiyacı olanlarla paylaşırsınız. Sağlıklı günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder